28 Nisan 2014 Pazartesi

RAHMİ KOÇ MÜZESİ-ÇENGEL HAN-ANKARA




Mart ayında gitmiştik Çengelhan'a. İlk gittiğimde 2006 yılıydı galiba çevresi harabeydi. Çukurhan daha restore edilmemiş, divan hotel olmamıştı. Hatta karşısında pilavoğlu han var. Orasıda ordaki yüncülerin deposu halindeydi. Biz gitmeden önce kardeşim pilavoğlu han var oranın kahvesi çok güzel oluyor orayada uğrayın dediğinde işi dalgaya vurmuş, orda pirinçhan var onu pirinç pilavıyla karıştırdın diye gevrek gevrek espiri yapmıştım. Gidince gördüm ki çengel han restorasyonu çevreye büyük değer katmış, kullanıcı profilini değiştirmiş ve benzer yapıların tadilatı için cesaret vermiş.Hakikaten de pilavoğlu han kullanıma açılmış çoktan. :)

Zeynep Asya müzeyi çok sevdi. Müzeye gideceğiz deyince tiyatro gibi bişey sandı önce. Oturup birşeyler izleyeceğiz diye düşündü. ama Koçların büyük koleksiyonundan dolayı hiç sıkılmadı. Müzede sergilenen okadar farklı çeşitte ürün var ki nereye bakacağımızı şaşırıyoruz. Eski hanın nasıl birşey olduğunu da tam kavrayamıyoruz bu yoğunluk yüzünden. 

Ayakkabıyı çok beğendi. Ne de kocamanmış bu diye şaşırdı.

Pencere içlerine kadar heryere girdi minik hanım.

Sağa sola koşturuken saçma sapan pozlarda verdi durdu.

Denizaltı kıyafetleri çok ilginç geldi bana. Onlarla nasıl su altında yürüyorlarmış.

En çokda oyuncak kısmını sevdim. Bu ahşap oyuncaklar çok sevimli. Hepsinden bende olabilseydi keşke.

Bu eşeğe binebilirsiniz yazıyordu. Asyacık çok mutlu oldu.


Bahçe kısmına yeni bir ek yapılmış orda tarım makinaları sergisi vardı. Birde bodrum katta dişçilik ve eczane kısımlarını eklemişler.
Eskilerin bir afişi. Çok sevimli.


Bahçedeki bu ineği görünce ooo aferin tosunuma deyip kafasına vurdu hemen bizim çok bilmiş hatun.


Alt katta çıkışa doğru çocuk akülü, aküsüz arabalarını görünce hepsine binmek istedi. Baba bunlar benim için dimi nolur bikere bineyim diye ne çok söylendi.


İlk müze deneyimimiz oldukça başarılı geçti. Üst katta birde çocuk atolyesi açmışlar. Biz gittiğimizde kapalıydı. Açık olsaydı daha eğlenebilirdi bizim ki zannımca. Daha 23 nisan ve daha bir sürü yazılacak konumuz birikti. Ne zaman kısmet olursa artık. Sevgiyle kalın.



24 Nisan 2014 Perşembe

24. hafta

  Hamileliğimin 24. haftasına girdim bakalım .Ben çok şiştim bu sıralar. Her sabah rejim yapsam artık deyip, işyerinde arkadaşların börek çörekleriyle bu rejimi bozuyorum. Daha fazla kilo almasam bari.



  Bu arada ikinci bebişimiz erkek olacakmış. Her nekadar kız istiyor olsam da değişik bir deneyim olacak. Sağlıklı olsunda kuzucuk farketmez cinsiyeti. Asya bir sabah adı Ömer olsun. Ömer güzel isimdir annecim deyince lakabı Ömercik oldu bizim oğlanın. Son günlerde annem demiş ki bizim miniğe senin adın Zeynep Asya ,kardeşinin kide Zeynel Abidin oldun demiş. Bundan sonra kardeşinin adını soranlara Zeynel Abidin diyor.

Yukarıdaki resimde Ömercik için yapılabilecek bir çalışma gibi geldi. Biye kullanmayı iyice öğrensem de yapsam keşke. Yapılışı burdan.  Ömercik hiçde ablasına benzemiyor. Çok hareketli kıpır kıpır . Ablamız hep uyurdu, akşamları ancak nazlı nazlı bi tekme atardı okadar. Doğunca nasıl olacak bakalım.


Ulus

 Yüksek Lisans dersleri için habire biryerlere gidip, sosyal anketlerle birlikte analizler yapıyoruz. Yoruldum artık fakat  gezecek fırsat çıkıyor, ailecek vakitde geçirebiliyoruz bazen. Ulusa gitmiştik en son.

Zeynep Asya gezdi koştu. Eğlendi. Gideli çok oldu ama ancak sıra geliyor paylaşmaya.



Yukarıdaki ev yıkılacak nerdeyse. Yürürken dikkat etmekte fayda var. Acilen restorasyon çalışmalarına başlanılması gerekiyor.










15 Nisan 2014 Salı

Son Günlerde...

Minnoşumun doğru düzgün fotolarını çekemiyorum.Öyle yoğun çalışıyorum ki. Bir yandan okul, bir yandan hamilelik. Zor işlermiş zor. "Çocuk da yaparım kariyer de" diyenler nasıl yapıyorlar bu işi bilemedim. Fotoğraf makinesinin çantasını bile açamıyorum, kolaydaki cep telefonuyla uyduruk resimler çekiyorum. Kuzumun güzelim anları kaçıp gidiyor.

Kuzumun anne olup bana yemek yaptığı zamanlar. "Balık yapıyım mı sana annesinin kuzusu. Çokmu acıktım annesinin bitanesi diye diye bana yemeklerde yapar.
Mart ayı başında park gezintimiz. Kendi sallanmadı yavrularını sallıyor. Kedi, köpek, ayıcık hepsi yavrusu bu küçük hanımın. Poz ver deyince binbir surat bu böcük.


Geçen haftaki park gezintimiz. Çocuklarla oynamaya bayılıyor. Hemende arkadaş bulabiliyor kendine.
Elanur ablamız 23 nisanda gösteri yapacakmış. Anadolu ateşi müziği eşliğinde.Bizim ki evde anadolu ateşi diyediye tepiniyor oda yapıyormuş gösteri. Birde ablasının tüllü eteğinden istedi. Bende evdeki kardeşimin gelin arabasından arta kalan tüllerle yapıverdim bişey.

İşte eteğimizden ilk denemeler.  uçları kesilip düzeltilecek, astar dikilecek içine. Babamız ve dayımız da yapım aşamasında yardım ettiler bize.


Geçen hafta babası evdeydi. Kahvaltı ettikten sonra anneannesine bırakıyordu Asya'yı. Değişik kahvaltı denemeleri yapmışlar baba kız. hergün dondurmalar yemişler, anneyle hiç yok ama...:)

Blog Listem

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Lilypie First Birthday tickers

Lilypie Third Birthday tickers

Popüler Yayınlar