14 Temmuz 2016 Perşembe

Ali Dayı Çocuk Kütüphanesi

 

Seneler evvel ortaokula giderken yıllık ödev yapardık. Okulumuza yakın biryerdeydi bu kütüphane. Arkadşım ve ablası ile gitmiş, araştırma yapmıştık. Sanırım ilkbahardı. Ne çok sıcak, ne soğuk zamanlar. Ama kütüphanenin içerisi buz gibiydi. Üzerime mont , hırka almadığım için de çok üşüdüğümü hatırlıyorum. Arkadaşımın ablası kendi montunu giydirmişti hiç unutmam. Hatta sonrasında eve giderken yağmurdan sırılsıklam olmuştuk. Ne günlerdi. Bilgisayarsız, kitap okuyan çocuklardık biz o zaman.

      O zamanlar büyük görünme çabası vardı tabi oyuncak kısmını görmemiştim. Belki de şimdiki gibi oyun oyuncak kısmı yoktu bilmiyorum. Ama çocuklara kitapları sevdirmek, kütüphane svgisi aşılamak için güzel bi uygulama olmuş.


Ali Dayı Çocuk Kütüphanesi’nin Ankara Ali Fuat Başgil Mahallesi, Nene Hatun Caddesi 57 numarada bulunan iki katlı bir konut aslında. Kültür bakanlığına çocuk kütüphanesi olması için bağışlanmış. Alt kat daha çok anaokulu yaşlarındakiler için , üst kat ise 7 yaş üzeri çocuklar için düzenlenmiş.


Doğal olarak biz vaktimizin çocuğunu oyun materyallerinin bulunduğu zemin katta geçirdik. Eşleştirme kartları, satranç, legolar, marakaslar, küçük çocuklar için duyusal,görsel kitaplar daha çok ilgimizi çekti. 

Çocuklar oynarken dağılmış oyuncaklar ve oyun kartlarını eşimle birlikte düzeltmek çok vaktimizi aldı. Hepsi birbirine girmiş, eşleri kaybolmuş. Tek tek katogorilerine ayırıp yerlerine dizdik ki bizden sonrakiler düzenli bulsun diye. O şekilde fazla kalmamış, yine dağılmıştır gerçi.



Birde kukla köşesi var ki Zeynep Asya bize ufak bir gösteri bile hazırladı.














Çocuklar oynadıktan sonra Zeynep Asya ile kitap seçip üst katta üyeliğini yaptırdık. Evdeki tüm kitapları defalarca okuduğu için birsürü kitap aldı. Ocak ayından beri okuma ve yazmayı kendi kendisine söktüğü için kitap yetiştiremiyoruz küçük hanıma. Kendisine özel bir üye kartı olsun istedim ama üye kartı kalmamış. Bende orda gördüğüm kitap ayraçlarından aldım iki, üç tane üyelik kartı diye.:)
Bahçesi de oldukça keyifliydi ama acelemiz olduğu için fazla vakit geçiremedik.

13 Temmuz 2016 Çarşamba

Harem pantolon ve Abla Kardeş Mayıs 2016

Perşembe pazarını keşfettiğimde elime kocaman bir penye geçti. herkeste olan şu meşhur harem pantolanlardan ve berelerden bende denemezsem olmaz dı yani.


Zeynep Asya'nın ki harem pantolon olmadı. tayt gibi kesmişim. Erkan Efe'nin pantolonuda tam koca bezine göre oldu.



Berelerde Asya'nın ki çift katlı iki tarafıda kullanılabiliyor. Sarı astarı var ama çekmemişim orayı. Efe'nin kinin tek detayı arkadaki püskülü.


Kardeşlik konusuna gelirsek...


Abla kardeş arasında büyük kıskançlık olsada seviyorlar birbirlerini. Bİrlikte oynamaya bile başladılar.  Erkan Efe biraz sinirli gelip gidip vuruyor. Asya ise kıskançlıkla karışık bir nazla hemen ağlamaya hazır hale geliyor.


Ama Erkan Efe ablasını görünce gözlerinin içi gülüyor. O ne yaparsa taklit ediyor, peşinden gidiyor. Kısacası iki çocuklu hayat gerçekten güzel tüm zorluklarına rağmen.


  Fotoğraflar mayıs ayından. O sıralar Zeynep Asya su çiçeği geçirmişti. Bu izler ondan . Kaşınmasın diye bir bardak suya kabartma tozu ekleyip onu sürdüm vücuduna. Sulu halleri geçince iz kalmasın diyede krem sürdüm sürekli.
Erkan Efe'ye geçmedi şükür.


Birbirie karışmış şu ayaklar tüm dunyaya değer...





Blog Listem

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Lilypie First Birthday tickers

Lilypie Third Birthday tickers

Popüler Yayınlar