22 Ekim 2012 Pazartesi

Kış'a hazırlık (bebek trikoları)

  Havalar soğudu, geldi gelecek derken sonbahar da geldi.Kış kapıda.Bebişlere el örgüsü sıcacık kazaklar giydirmenin tam sırası.
  Ben detaylı örebilecek kadar yetenekli değilim.Anneme büyük iş düşecek.Ben modelleri seçtim bile.


Zara Kids trikolarda çok güzel ürünler çıkarmış.En azından bir tane almak gerekli.bayıldım aşağıdakilere.

 




21 Ekim 2012 Pazar

İstanbul Gezisi 2

İstanbul'a gideli nerdeyse bir ay olacak.Kalan resimleri ancak ekliyorum ,ne kadar meşgul birisi oldum son günlerde.

                                                                 Sirkeci garı
Arabamızı park ettikten sonra Sirkeci garının önünden Yeni Camii ye doğru yürüdük.Şu İstanbul hakikaten ne güzelmiş.Her adımda insanı hayran bırakacak güzellikler var.
Yeni Camii
Yeni Camii deki bu kemere bayıldım ben.Gözlerden uzak saklı bir köşe gibi.
Oğlan çocuğu kılığındaki Zeynep Asya da çok sevdi mekanı.Koşturup durdu bir oyana bir bu yana.
                                            Yeni Camii İç avlusu ve içi

Camileri görmesi gezmesi güzel de bebek arabaları ve sakat arabaları için bir çözüm şart.Kocacığım o kadar merdiveni kucağında bebek arabası ile inip çıktı.Büyük eziyet.
  Cami çıkışı Mısır çarşısına girdik.Fotoğraf çekmeye yeltendim.Oda ne şarjı bitmek üzereymiş.Arabada kaldı şarj aleti.Eşim Gülhane parkının yakınında bulunan arabamıza sarj aletini almaya gitti koştura koştura.Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.Akşamdan söylemiştim ona şarj aletini getirmesini:))
  Tarihi Mısır Çarşını Asya ile beraber hiç foto çekmeden gezdik.Yeni caminin önünde eşimle tekrar buluşup Topkapı sarayına doğru gittik.
   Hürrem sultan hamamının önünü kafe yapmışlar.Fotoğraf makinasını orda yarım saat şarj ettirdik.Sağolsunlar çok yardım severdiler.
Garsonlar Asya'yı pek sevdiler.Yabancı dilde seslendiler.Biz Türküz deyince sevindiler.Heryerde yabancı var  Türk'e rastlamak güzel bişey dediler:) Kafede ki tek Türk bizdik o an için.Sağda solda japon,Arap,İngiliz ,Fransızlar vardı.
  Topkapı sarayı:
1- ikinci giriş kapısı ,girişler 25 tl , müze kart  30 tl.(Bir sene boyunca istediğiniz kadar bir çok müzeye girebilirsiniz müze kart ile.daha hesaplı)
2-Sarayın dışındaki Sultan Ahmet çeşmesi.Kpss ye hazırlanırken tarihçi o kadar çok söylemişti ki bu eseri.Bir de yemiş odası vardı.o harem bölümünde sanırım.
3-sarayın en dıştaki kapısı.Burası ücretsiz.Resim sıralaması yanlış.Önce 3 numaralı resimdeki kapıdan giriliyor.çok güzel bir bahçesi var.Gir içeri huzur içinde çimlerin üzerinde kitap oku.
  Hazine odasına girmek için oluşan kuyruk.Kaşıkçı elmasını ve bir sürü mücevheri görmek var işin ucunda.
 
  Bebeklilere kötü haber.Sarayın bahçesi hariç hiçbir bölüme bebek arabası ile giremiyorsunuz.Ya dışarda bırakacaksınız ya da iki kişiyseniz birisi arabayı bekleyecek diğeri gezecek,nöbetleşe yani.Önce nöbetleşe gezdik bir kaç yeri sonra aman nolacak bebek arabasına dışarda diyip her bölümde kapı önüne bırakıp hep beraber girip gezdik.Hiç de birşey olmuyor içinde değerli bir eşyanız olmadığı sürece.
  Koskoca Osmanlının yönetildiği,kanunların konuşulup danışıldığı Divan'ın önünde bir minik Asya...
İçi de dışıda çini bezeli olan köşklerden ikisi.Diğerlerinde ya benim ya eşimin fotosu vardı,bunlarda yokmuş birtek:))
Hasbahçenin çeşmesi.Nazlı nazlı su akıyor.Osmanlı mimarisi çok zarif gerçekten.
 Saraydan sonra biraz mola verelim.Fotoğraf makinasını yine Hüreem Sultan hamamındaki büfeye bırakalım.Sırada Sultan Ahmet camii var.

15 Ekim 2012 Pazartesi

İstanbul Gezisi 1

  Evlilik yıldönümümüz dolayısıyla İstanbul'a gitmiştik demek isterdim ama eşimin arkadaşının düğünü için gittik.29Eylül-2 ekim arası güzel İstanbuldaydık bizde.Bende kendimce bunu hediye olarak kabul ettim.Mutlu olmaya sebep:))
O günlerden hatıralar...
Akşam vardık otelimize.İstiklal caddesine yakın bir yerdedik.İlk olarak Taksim istiklal caddesi gezisi yaptık.Boynum tutuldu nerdeyse hep yukarılara binalara bakmaktan. Öyle kalabalıktı ki iki adımda bir birilerine çarptık nerdeyse.her tarzdan insan vardı.hatta bir köşede süperman sağa sola kasılarak poz veriyordu:)O sakağı sessiz sakin bir şekilde her binanın önünde dakikalarca durarak gezmek isterdim.Fotoğraf makinamın çok iyi olmasını çok istedim orada.Hiç birşey çekesim gelmedi güzel çıkmıyor çünkü.Canım kocacım da yaza yeni makinamızla geliriz tekrar dedi.yuppii...
 Bir tek bu binayı çektim.çok merak ettim bu daracık yer nasıl ne olarak kullanılıyor.Arka tarafı geniştir belki ama akşam olması ve kalabalıktan dolayı inceleyemedim.
 Otele dönünce Asya uyudu,bizde balkona çıktık çok şanslıymışız.o akşam Şevval Sam'ın konseri varmış.Otelin balkonundan sanki konserdeymişiz gibi dinledik o kadar net geliyordu.Seevgili Şevval bize istanbula hoşgeldiniz demiş oldu.:)
Ertesi gün papzar günü düğüne gittik ardından da gülhane parkında gezdik.
  Bu çeşme çok hoştu ama yakınına gidince her yanının yazılı olduğunu gördüm.Gençler,sevgililer isimlerini yazmışlar,tükenmez kalemlerle karalamışlar.Çok üzücü ,tarihi bir çeşmeye böyle yapılması.Her şeyi illaki polisle bekçiyle koruyamayız ki.
Gülhane parkının sonundan tramvayların olduğu bir yokuştan Ayasofya meydanına çıktık.Yerebatansarnıcına başka bir zaman gideriz diyerek geçtik.
Efese gittiğimizde müze kart çıkarttırıp bir yıl boyunca bir çok müzeyi ücretsiz gezince burdada müze kart çıkartmaya karar verdik.Oldukça karlı bir iş.Ayasofya'nın önünde birde müze kart otobüsü koymuşlar.Dİğer yerlerde çok beklemeden burdan alabildik.30 tl ile 1 yıl boyunca kullanacağımız kartı aldık.Oldukça karlıyız.Az önce baktım Ayasofya'ya giriş 25 tlymiş.
   Pazartesi günleri Ayasofya müzesinin kapalı olduğunu öğrenince ziyaret ettik.Aslında pazartesi gününe saklamıştık Ayasofya,Topkapı ve Sultanahmet camiini.
 Makinamız hiç de iyi olmadığından pek resim çekmedik.Asıl fotoları yaza saklıyoruz bakalım.

 Camiye çevirirken tüm resimleri sıva ile kapatmışlar ya bir detay ddaha dikkatimi çekti.Korkuluk olarak kullanılan mermerlerdeki figürlerin çoğuda kazınmış.Sanırım haç işaretleri var o kazınmış yerlerde.Sadece onları kazımışlar.bütünü yıkıp yeniden de inşa edebilirler di oraya yeniden mermerden korkuluk yapmak öyle zo birşey değil.Ama orjinaline kıyamamışlar belli ki.Sadece İslam dinine ait olmayan figürleri kaldırmaya çalışmışlar.

Ayasofya ki Zeynep asya.Kocaman yapıda çok şaşırdı.Çevresini pür dikkat inceledi.Bir kaç turist yere yatmış kubbenin fotoğrafını çekiyordu.Bunları gören Asya da kendini attı yere.Düşüyormuş gibi yapıp,yerlerde yattı habire.Ben kaldırdım o yattı.Girilmemesi gereken yerlere girdi,güvenlikçi abilerini peşinde koşturdu.Çok eğlendi bizim minik.
Otele dönerken yol üstünde Zeynep Sultan Camiini gördük.Bizim Zeynep Asya Sultana hatıra kalsın...


4 Ekim 2012 Perşembe

27 Eylül

Sevdiğimle imza atalı tam tamına 3 yıl olmuş.Sanki yıllardır evliyiz.Ama daha dün evlenmişiz gibi herşey.
8 yıldır kalbimdesin.Şimdi birde senden parça canımın canı kızımız var.Çaktırmadan bloga bakıyorsun biliyorum.Seni çok sevdiğimide bil istiyorum.

Yıl dönümümüz bu sene hep gezmeyle geçti.Önce Hacı bayram'a gititk.Ardından İstanbul turu.
Zeynep Asya son dondurmasını yedi o gün.
Kuşları kovaladı bol bol.
Hacı Bayram cami ve Agustus tapınağı avlusu.
 Avluda koştu oynadı,merdivenden indi çıktı bu güzellik.Bize de koca ile onu seyretmek düştü.


Hep beraber geçirilen güzel bir günü başka hiçbir şeye değişmem.Kocacığım aslında bugüne özel planlamamıştı bu geziyi ama farketmeden en güzel yıldönümümüz oldu.
 Sizleri seviyorum...

Blog Listem

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Lilypie First Birthday tickers

Lilypie Third Birthday tickers

Popüler Yayınlar